Havalandırma
Hava nedir Neden havalandırma
Hava; İçindeki değişik gazlar ( oksijen, azot, karbondioksit
...vs.), su buharı ve partiküller ( toz, polen, tüy ...vs.) ile
atmosferi dolduran renksiz ve kokusuz bir gazdır. Havayı
oluşturan gazların dağılım oranları aşağıdaki gibidir (*).
- % 78.084 Azot,
- % 20.9476 Oksijen,
- % 0.934 Argon,
- % 0.0314 Karbondioksit,
- % 0.0018.18 Neon,
- % 0.000524 Helyum,
- % 0002 Metan,
- % 0.0 ile % 0.0001 arasında Hidrojen,
- Xenon, Ozon ve diğer gazlar.
Bu karışım içinde canlı yaşam ve insan için en önemli gaz
oksijendir. Oksijensiz bir ortamda canlı yaşam yoktur.
Konfor ve konfor şartları
Kapalı hacimlerdeki hava kullanıldıkça yandaki doğal
karışım oranlarını kaybeder ve canlılar için taşıdığı konfor
şartlarından uzaklaşır. Böyle durumlarda ; Sıcaklığın artması
ile terleme, düşmesi ile üşüme, nemin artması ile cilt
solunumunun yavaşlaması, nemin azalması ile cilt kuruluğu,
oksijen oranının azalması ile nefes alma zorluğu ve benzer
sorunlar yaşanmaya başlar. İhtiyaç duyulan oksijen normal
solunum hızı ile sağlanamadığı için solunum ve kan
dolaşımı hızlanır, kan basıncı yükselir, baş ağrısı ve
yorgunluk arazları başlar. Bu olgular, solunan havanın
içindeki oksijen oranının % 21 in altına düşmesinin
sonucudur. Çözüm ise, ortamdaki havanın oksijen oranının
tekrar % 21 seviyesine yükseltilmesidir.
Kapalı hacimlerdeki oksijen oranının doğal koşullarda
olması gereken seviyede tutulmasını sağlamanın en kolay
yolu havalandırma yapılmasıdır. Kullanım sonucu oksijen
oranı azalmış ve kirlenmiş ( halı-elbise tüyü, parfüm-ter
kokusu ..vs.) hava atmosfere atılır, yerine dışarıdan, yüksek
oksijenli ve kirlenmemiş ( gerekli filtre sistemlerinden
geçirilerek ) taze hava alınır. İnsan sağlığının ve
verimliliğinin en önemli koşullarından birisi budur.
Temiz hava ihtiyacı
İnsan açısından bakıldığında, yaşanılan ortamın ve solunan
havanın ;
- Karışımı,
- Sıcaklığı,
- Nemi,
Konfor şartlarını oluşturur. % 21 oksijen oranı taşıyan,
bünyesinde insan sağlığı için zararlı gaz veya partiküller
bulundurmayan hava, insan ve canlı yaşamı için ilk konfor
şartını sağlamıştır. Sıcaklığın mevsimlere göre 18 ~ 28 °C ,
oransal nemin ise % 40 ~ % 60 arasında olması arzulanır.
Dikkat edilirse insan ömrünün büyük çoğunluğunun ( ev,
ofis, fabrika, alışveriş merkezleri, sağlıklı yaşam birimleri,
toplu ulaşım araçları ..vs.) kapalı hacimlerde geçtiği görülür.
Bu hacimlerde ve birimlerde konfor şartlarının sağlanması
ve korunması için yapılacak en akıllı işlem havalandırmadır.
Özellikle tozsuz, kokusuz ve yüksek oksijenli bir solunum
havası sağlanmasının en pratik çözümü havalandırma
yapılmasıdır. Uygulanabilecek diğer sistemler ( oksijen
enjeksiyonu gibi ) yüksek maliyetli ve komplikedir. Buna
karşılık tam bir havalandırma da sağlanamaz.
Havalandırma en basit ifade ile, kullanılmış havanın, yeni ve
temiz hava ile değiştirilmesi olarak ifade edilebilir. Ancak,
kısmen tanımlanan amaca hizmet etse dahi ;
- Yaşanılan birimin kapı-pencerelerinin açılması,
- Vantilatörler ile içeriye temiz hava basılması,
- Aspiratörler ile içerideki kirli havanın dışarıya atılmaya
çalışılması havalandırma olarak algılanmamalıdır. Kirli
havanın kontrolsüz olarak egzost edilmesi veya temiz
havanın kontrolsüz olarak içeriye basılması, beraberinde
başka ciddi sorunlar yaratabilir. Gerçek bir havalandırmadan
bahsedilebilmesi için, aspiratörün ve vantilatörün birlikte
kullanıldığı sistemler kurulmalıdır. Havalandırılan hacimdeki
basınç kontrol edilmeli, içeriden dışarıya veya dışarıdan
içeriye kontrolsüz hava akımları-kaçakları önlenmeli, ısı
kayıp ve kazançlarına izin verilmemelidir.
Yapılan araştırmalar sonucu konfor şartları net olarak
tanımlanmış ve yayımlanmıştır. Isıtma-soğutma-klima ve
havalandırma uygulamalarının dizayn ve tesisi, bu veriler
kullanılarak kolayca ve güvenli olarak yapılabilir.
Havalandırma ve insan sağlığı – verimliliği yönünden
bakıldığında en önemli unsur, içerideki oksijen seviyesinin
korunmasıdır. Bunun tespiti için mekandaki oksijen tüketen
kaynakların ( insan-makine-motor-ocak..vs.) miktar ve
pozisyonlarının bilinmesi gerekir.
İnsanlar, bünyesel özellikleri yanında ;
- Yaptıkları işin cinsine ( çalışma - uyuma - oturma ..vs.),
- İş yapış şekillerine ( oturarak veya ayakta ),
- Yaptıkları işin zorluğuna (ofis işi - berberlik - tornacılık),
- Yapılan işin temposuna ( hızlı - yavaş – orta ..vs.)
gibi parametrelere bağlı olarak farklı miktarlarda oksijen
tüketirler. Bu miktarlar Tablo 1 de verilmiştir. Havalandırma
yapılacak hacmin temiz hava ihtiyacının tespiti için, hacimde
bulunacak insan sayısının bilinmesi ve her insan için gerekli
temiz hava ihtiyacının tablo 1 den alınması yeterlidir.
İç hava kalitesi olarak ta tanımlanabilecek konfor şartları
sağlanmasının en basit yolunun havalandırma olduğu,
bunun da dışarıdan temiz hava alınarak yapıldığı durumda,
çok önemli diğer bir konuda hassas olunması gerekir. Bu
kavram dış hava kalitesi olarak tanımlanabilir. Mesela kömür
dumanı - tozu ve kokusu dolu bir taze hava ile yapılacak
havalandırmanın faydadan ziyade zarar getireceği ortadadır.
Yüksek oranlı bir iç hava ( IAQ ) kalitesine, havalandırma
yolu ile ulaşmanın ilk kuralının , yüksek oranlı kaliteye
sahip ( OAQ ) bir dış hava kullanımı ile mümkün olacağı
bilindiğine göre, özellikle evsel veya endüstriyel bacalar ile
atılan gazlar konusunda hassas olunması gerekmektedir